1680419649
Kasvetköy Ziyaretçileri
Frank, Artık Kasvetmeyvesi Toplayamayacağım
Üzgünüm ama tarlaya tekrar çıkmaktan çok korkuyorum. Karanlıktan veya derenin sesinden değil. Balıkçı yüzünden.
Dün onu dereden aşağı açılırken gördüm. Beyazlamış sakalları, paramparça pantolonu, yavaş yavaş yürüyüşü onu masum gösteriyordu. Beni kıyının orada görünce teknesini durdurup konuşmak istedi; delikli eldivenleri bizim tarladan kasvetmeyvesi toplamaktan masmavi kesilmişti. "Tarlanın kenarındaki bataklığa düşmekten korkmuyor musunuz?" diye sordum. "Geceleyin buralar karanlık olur, zemin de pek sabit değildir."
"Yok," dedi, "derinliklerde yatan tanrılar beni bol şansla kutsadı! Nurlar içinde yükselecek, ölümlülerle nihai danslarını edecekler!"" dedi. Masmavi elleri tir tir titriyordu. Nezaketten kafa salladım.
Adam nehirden aşağı ilerledikçe bir daha asla kasvetmeyvesi tarlasına adım atmayacağıma yemin ettim. Gündüz vakti açsalar gam yemem ama ay ışığında kafayı sıyırmış yabancılarla sohbet edesim hiç yok! Umarım anlayış gösterirsin.
Harita konumu
1. Sayfa
Yabancılarla Dolu Bir Kasaba
Bu yeni gelen yabancılar hem beni hem de işçileri rahatsız ediyor ve daha kötüsü, işlerimize ket vuruyor.
Liane, nehir yatağında yaşadığı bir "hadiseyi" bana bildirdi. Gerçekten rahatsız edici bir durum ama onu çalışmaya devam et diye ikna etmeye çalıştım. Geceleri kimse çamurlu ovalara girmezse ayvayı yeriz. Depoda hâlâ kasvetmeyvesi var ama tükenmesine çok az kaldı. Şarabımızı, marmeladımızı neyden hazırlayacağız biz?
Keşke Liane diğer yabancıyla denk gelseydi. Berber de garip biriydi. Evet, tüm vaktini kulenin tepesinde geçiriyor, takımyıldızlarını izliyordu ama en azından kafayı sıyırmamıştı. Keşke kıyıda berberle karşılaşsaydı, gece yarısında sessiz sakin kasvetmeyvesi toplasaydı. O zaman tedarik sorunu yaşamazdık!
Harita konumu
2. Sayfa