Heyecanlı bir serüven başlıyor! Bu haritayı güç bela satın alıp Gevrekçalı kasabasını terk ettim. Acaba bu gizemli Vaha, tüccarın bahsettiği kadar yemyeşil mi? Neyse, bütün mal varlıklarımı satıp kasabaya dönüşüm dâhil tüm yolculuğuma yetecek erzak ve su satın aldım! Neredeyse param yetmiyordu ama eski dostum Planör ceplerimi parayla doldurdu! Ne şanslıyım! Doğudaki antik fosillerin yakınında kamp kurmayı düşünüyorum.

Dün gece bir kum fırtınası kampımı vurdu ve erzaklarımı alıp götürdü! Kahrolası rüzgârlar... Ne zaman başlayıp bittikleri belli değil! Hâlâ öksürdüğümde kum çıkıyor, nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yok. Her şey gitti! Hiçbir şeyim kalmadı ama bu saatten sonra geri dönemem! O Vaha'yı bulmak için neyim varsa sattım! O da ne? Uzaklarda bir parıltı görüyorum. Geri dönebilirim aslında ama hedefime sandığımdan daha yakınmışım! Beni buraya rüzgârlar mı attı yoksa? Her işte bir hayır var demek. Korkmuyorum! İster ölümüm olsun ister kurtuluşum, bu parıltıyla yüzleşeceğim!

Kahrolası serap yüzünden yolumu iyice şaşırdım! LANET OLSUN bana bu haritayı satan adama! Su! Su lazım, su! Beynim çürüdü âdeta! Halüsinasyon görmeye başladım! Kumulların ötesinde bir vaha daha gördüm, gerçek mi hayal mi hiçbir fikrim yok! Ah, seni satmasaydım Planör, oraya ulaşmama yardımcı olurdun! Üstümde gölgeler var, dönüp duruyorlar. Açılan bir iplik gibi etrafımı sarmalıyorlar. Gözümün kenarında birini görüp duruyorum sanki. Hayalet gibi bir şey... Benimle dalga geçiyor, beynimin çürüdüğünü biliyor! KAHROLSUN! Bu, yazdığım son yazı olamaz! Ben, unutulmayacağım! Yalvarırım "Costner Meyers" isminin tarihe karışmasına izin vermeyin! Solup gitmek istemiyorum!